Son dönemlerde Türkiye'nin gözde yerleşim yerlerinden biri olan Altınordu, göç hareketliliği açısından dikkat çekici bir tablo sergiliyor. Özellikle son yıllarda artan göçmen akını ve yerleşik halkın başka şehirlere göç etmesi, bölgeyi sosyal ve ekonomik açıdan etkileyen önemli bir faktör haline geldi. Ancak ilginç bir şekilde, Altınordu'da gidenlerin sayısı artarken, yeni gelenlerin sayısında tatmin edici bir artış görülmüyor. Bu durum, yerel yöneticiler ve halk arasında farklı tartışmalara neden oluyor.
Altınordu, doğal güzellikleri, denizi ve tarihi zenginlikleriyle tanınan bir ilçe. Ancak son yıllarda, ekonomik sıkıntılar ve iş olanaklarının sınırlı olmasi, bölgeden göçü hızlandırmış durumda. Özellikle genç nüfusun büyük şehirlerde daha fazla fırsat bulması nedeniyle Altınordu'dan hareket edenlerin sayısı giderek artıyor. Birçok aile, daha iyi yaşam koşulları arayışındayken, iş bulmak için büyük kentlere yöneliyor.
Bölgedeki yerel ekonominin daralması, işsizlik oranlarının yükselmesi ve atıl kalmış iş gücü, Altınordu'dan gidenlerin azaltan bir etken. Yerel yöneticilerin yarattığı istihdam ve yatırım fırsatları, henüz beklentileri karşılayacak düzeye gelmedi. Nitelikli iş gücünün yokluğu, seyahat eden gençlerin geri dönmemesiyle sonuçlanıyor. Bu bağlamda, Altınordu'da istihdam politikalarının gözden geçirilmesi, bölgenin cazibesini artırması açısından büyük önem taşıyor.
Altınordu'da, geçmişe göre daha az iş imkanı bulunan sektörlerdeki durgunluk; inşaat, tarım ve turizm gibi alanlarda hissediliyor. Şehrin doğal güzellikleri ve tarihi değeri göz ardı edilmemelidir. Ancak yeni iş fırsatları yaratılmadığı sürece, bu güzellikler sadece birer çekim merkezi olarak kalacaktır. Bu nedenle yerel yönetimlerin, gençlere ve ailelere yönelik istihdam yaratma politikalarını güçlendirmeleri elzem bir hal aldı. Yeni girişimcilere sağlanacak destek, Altınordu’nun ekonomik dönüşümüne katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak, Altınordu'da gidenlerin azalması ve gelenlerin yokluğu, sadece bir sayı meselesi değil, aynı zamanda bölgedeki yaşam kalitesine dair ileriye dönük bir uyarıdır. Altınordu’nun geleceği, gençler ve aileler için cazip bir yaşam alanı olmasına bağlı. Yerel yönetimlerin bu açığı mutlaka gözetmesi ve çözüm yolları geliştirmesi gerekiyor. Bu konuda atılacak adımlar, Altınordu’nun hem sosyal hem de ekonomik gelişimi açısından büyük önem taşıyacaktır.
Sonuç itibarıyla, Altınordu'da gidenlerin azaldığı, ancak gelenlerin önünün kesildiği bu durum; sadece Altınordu için değil, tüm Türkiye için önemli bir sorun. Yerel yönetimlerin bu durumu dikkate alarak, halkın ihtiyaçlarını gözeten politikalar geliştirmesi elzem. Ancak bu sayede, Altınordu, hem mevcut sakinleri hem de yeni gelenler için yeniden bir yaşam alanı haline gelebilir.