Son zamanlarda uluslararası gündemin önemli maddelerinden biri haline gelen Rümeysa Öztürk, genç yaşına rağmen Türkiye'de hakları için mücadele eden bir aktivist olarak dikkat çekiyor. Rümeysa’nın cesur duruşu, ona birçok hayran kazandırırken, dünya genelinden destekler de peş peşe gelmeye başladı. Bu bağlamda, Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden birinde görev yapan profesör Dr. John Harrison, Rümeysa’nın hakları için bir açlık grevi başlatarak, genç aktivistin mücadelesine dikkat çekmek için kolları sıvadı. Dr. Harrison’ın bu cesur eylemi, hem sosyal medya hem de geleneksel medya üzerinden geniş yankı bulurken, insanların duyarlılığını artırmayı amaçlıyor.
Rümeysa Öztürk, 19 yaşında bir üniversite öğrencisi ve aynı zamanda toplumsal sorunlara duyarlı bir aktivisttir. Özellikle kadın hakları, çevre koruma ve demokratik özgürlükler üzerine yoğunlaşan çalışmalar yürütmektedir. Türkiye’deki gençlerin haklarının ihlal edildiğini düşündüğü konularda sık sık sosyal medya üzerinden sesini yükselten Rümeysa, özellikle gençlerin politikaya katılımını teşvik etmekte kararlıdır. Bu bağlamda, birçok toplantı ve panelde yer alarak adını duyurmayı başarmıştır.
Dr. Harrison, Rümeysa’nın durumu hakkında yaptığı açıklamada, "Rümeysa gibi genç aktivistler, geleceğin teminatıdır. Onların haklarını koruma sorumluluğumuzu unutmamalıyız" diyerek bu eylemin nedenini vurguladı. Açlık grevi esnasında düşüncelerini basınla paylaşacak olan Harrison, ayrıca genç aktiviste destek olmak amacıyla Türkiye'deki yerel insan hakları kuruluşlarıyla da iletişim kurmayı planlıyor.
Açlık grevi, Dr. Harrison için bir protesto biçimi olmanın ötesine geçiyor. Ona göre, bu tür eylemler halkı bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak adına önemli bir yere sahip. Açlık grevinin yanı sıra, sosyal medya platformları üzerinden Rümeysa’nın mücadelesinin yayılması için çeşitli hashtag kampanyaları düzenlemeyi de hedefliyor. “#RümeysaÖztürk” etiketi üzerinden başlatılan kampanya, yüzlerce kişinin katıldığı paylaşımlar ile büyük bir ilgi görüyor.
Bu açlık grevi, Amerikan toplumunda insan hakları ve gençlerin siyasete katılımı hakkında büyük bir tartışma platformu da oluşturmuş durumda. Dr. Harrison, açlık grevinin sadece bir eylem değil, aynı zamanda toplumsal bilinçlenme için bir fırsat olduğunu ifade ederek, gençlerin sesine daha fazla kulak verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Kendisi, bu süreçte birçok aktivistle birlikte çalışmanın ve onların deneyimlerini dinlemenin önemine vurgu yapıyor.
Harrison’ın açlık grevi, Amerika’nın farklı şehirlerinden birçok kişi tarafından destekleniyor. St. Louis'de başlayan eylem, giderek daha geniş kitlelere ulaşmakta ve çeşitli üniversitelerde düzenlenen etkinliklerle de destek bulmakta. Gençler, Frauenhofer Enstitüsü’nden, yerel topluluklardan çeşitli insan hakları savunucularına kadar geniş bir spektrumda destek bekliyor. Rümeysa’nın mücadelesinin yalnızca bir utanç hikayesi olmadığını, aynı zamanda umut dolu bir geleceğin sembolü haline geldiğini savunan Harrison, bu açlık grevinin amacının insanları harekete geçirmek olduğunu belirtti.
Dr. Harrison, açlık grevini sona erdirmeden önce, Rümeysa’nın durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek ve destekçilerinin sesini duyurmak için çeşitli sosyal medya platformlarında düzenleyeceği canlı yayınlarla bu hareketin büyümesine katkı sağlamayı hedefliyor. Rümeysa’nın durumunun insan hakları açısından ne denli kritik olduğunu anlatmak için elinden geleni yapacağının sözünü veriyor.
Sonuç olarak, Dr. John Harrison’ın açlık grevi, Rümeysa Öztürk ve onun gibi birçok genç aktivistin sesi olmayı amaçlıyor. Dünya genelinde insan haklarının gözetilmesini ve gençlerin haklı taleplerinin karşılık bulmasını sağlamak adına bu tür eylemlere daha fazla ihtiyacımız olduğu bir gerçektir. Ulaşmak istediği hedef, sadece Rümeysa için değil, aynı zamanda tüm genç aktivistler için bir umut ışığı olmaktır. Dr. Harrison’ın bu eylemi oldukça dikkat çekici bir başlangıç yaparken, diğer akademisyenleri ve aktivistleri de harekete geçmeye davet ediyor.