Bahar Aksu'nun hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan cinayet davasında, İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarihi bir karara imza attı. Mahkeme, Aksu'yu öldürdükleri iddia edilen dört sanığın her birine müebbet hapis cezası verdi. Dava süreci, Aksu'nun ailesini, yakın arkadaşlarını ve bölgede yaşayan vatandaşları derinden sarsmışken, sonuçlar yerel halk arasında adaletin tecelli ettiği yönünde bir umut ışığı oluşturdu.
Bahar Aksu, geçtiğimiz yıl yaz aylarında kaybolmuş ve ailesinin yaptığı başvurunun ardından yapılan araştırmalar sonucunda cesedi bir ormanlık alanda bulunmuştu. Olayın ardından başlatılan geniş kapsamlı soruşturmada, Bahar Aksu'nun arkadaş çevresindeki dört kişinin cinayetle bağlantılı oldukları tespit edildi. Savcılık, sanıkların suçlarını itiraf etmediklerini ve olay anında cinayete katkıda bulunduklarını kanıtlayan deliller topladı. Aksu’nun aile avukatı, delillerin geçerliliğini ortaya koyarcasına sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Davanın ilk duruşmasında sanıkların savunmaları, cinayetle ilgilerinin olmadığını öne sürmeleri ile yöneldi. Ancak, mahkeme sürecinde semt sakinlerinin ifadeleri, sanıkların o geceki hareketlerini gözler önüne serdi. Gözaltına alınan sanıkların birbirleriyle olan yazışmaları ve telefon kayıtları, cinayetin önceden planlandığını gösteriyordu. Duruşmalar boyunca, Aksu’nun ailesinin acıları ve adalet arayışları dikkat çekerken, davanın seyrini sağlam deliller ve tanık ifadeleri belirledi.
Mahkemenin verdiği müebbet hapis cezası, yalnızca Bahar Aksu'nun ailesi için değil, bölgedeki tüm halk için bir adalet göstergesi olarak değerlendirildi. Aksu’nun arkadaşları ve komşularının bir araya gelerek oluşturdukları destek grubu, davasının sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirtti. Özellikle genç kadınların güvenliği konusunda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler ve seminerler düzenleme kararı aldılar.
Adalet hizmetlerinin önemi konusunda bir açıklama yapan yerel hak savunucuları, “Bu tür olaylarla karşılaşmamak için, eğitimden başlayarak tüm toplumu bilinçlendirmek zorundayız. Bahar Aksu gibi genç kadınların hayatlarının kaybolmasını istemiyoruz” dediler. Aksu’nun cinayeti, bölgedeki cinayete karşı mücadelede bir dönüm noktası olarak görüldü ve kadınların haklarını savunmak amacıyla gerçekleştirilecek eylem ve çalışmalara ilham kaynağı oldu.
Sonuç olarak, Bahar Aksu cinayeti davasında verilen müebbet hapis cezaları, sadece bir adalet sağlama çabası değil, aynı zamanda toplumda güvenliğin artırılması adına önemli bir adım olarak kayıtlara geçti. Aksu’nun ailesi ise, yaşanan bu trajik olayın bir daha asla tekrarlanmaması için mücadele edeceklerini ifade etti. Toplum olarak dayanışma içerisinde olmanın önemine dikkat çekerek, herkesin bu tür zararlı durumlara karşı duyarlı ve proaktif yaklaşması gerektiğini vurguladı.