Egzama, ciltte kaşıntı, kızarıklık ve döküntülerle kendini gösteren kronik bir cilt hastalığı olarak bilinirken, bazı hastalarda durumun artık çok daha ciddiye dönüşmesi gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalınabiliyor. Son günlerde sosyal medyada yankı uyandıran bir hikaye, genç bir kadının egzama teşhisi konulduktan sonra aldığı ürkütücü haberle tüm dikkatleri üzerine çekti. 30 yaşındaki Meltem Yıldız, bir süre önce cildindeki şiddetli kaşıntı ve döküntüler için dermatoloğa başvurdu. Başlangıçta yalnızca egzama teşhisi koyulan kadın, hastalığının ilerlemesi sonucunda 6 ay ömrü kaldığının söylenmesiyle büyük bir şok yaşadı. Bu durum, hem Meltem’in hem de ailesinin hayatını alt üst etti.
Meltem, egzama belirtilerinin sadece ciltte kızarıklık ve kaşıntı olduğuna inanarak tedavi sürecine başladı. Ancak, semptomların şiddetli hale gelmesi ve vücutta yayılması sonucu hastalığın sadece cilt hastalığı olmadığını söyleyen doktorlar, daha derinlemesine testler yapılmasını önerdi. Bu testler sonucunda, nadir görülen bir cilt hastalığı olan 'disseminated eczema' teşhisi konuldu. Bu hastalık, cildin normalden çok daha fazla hasar görmesine ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açarak, vücudun diğer organlarını da etkileyebiliyor.
Meltem, bu süreçte birçok zorlu sınavlardan geçerken, ailesinin de desteğiyle hayata tutunmaya çalıştı. Doktorlarla yaptığı görüşmelerde hastalığın yalnızca ciltle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda iç organları da etkileyebileceğinin altı çizildi. Bu durum, psikolojik olarak büyük bir yük oluşturdu. Başında geçen süre zarfında sayısız tedavi denemesi yapsa da, umduğu sonuçları alamadı ve doktorlardan gelen kötü haberle sarsıldı.
Meltem, 6 aylık ömrünün kaldığını duyduktan sonra yaşama biçimini tamamen değiştirmeye karar verdi. 'Yaşamımın sonunu düşündüğümde, sevdiklerimle daha çok zaman geçirmeye, hayattaki küçük mutlulukların değerini anlamaya başladım' diyor. Bu durum, onun yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel sağlığını da etkilemiş durumda. Anksiyete ve depresyon, hastalığın dalgalarında zaman zaman kendisini gösterse de Meltem, her yeni güne umutla uyanmaya çabalıyor.
Aile ve arkadaş destek ağının önemini kavrayan Meltem, etrafındakilere daha fazla bağlanmaya ve onlarla kaliteli zaman geçirmeye özen gösteriyor. 'Kendimi kötü hissettiğim zamanlarda bile yanımda olan dostlarım benim için çok değerli' diyor. Yaşadığı zorlukları, paylaşılan küçük mutluluklarla aşmaya çalışırken, aynı zamanda hastalığı hakkında insanları bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak için sosyal medya üzerinden kampanyalar başlatma kararı aldı.
Bu kötü haberin ardından Meltem, herkese sağlıklı yaşamın ve düzenli kontrolün önemini vurgulamak istiyor. Egzama gibi görünse de, cildin diğer organlar üzerindeki etkilerini anlamanın kritik bir mesele olduğuna inanıyor. Kendisi için yeni bir mücadele başlatan genç kadın, yerine getirmek istediği birçok hayali olduğunun ve yaşamanın sunduğu güzelliklerin farkında. Hikayesi, özellikle gençler için maddi koşullar ne olursa olsun sağlıklarını ihmal etmemeleri konusunda büyük bir örnek teşkil ediyor.
Meltem’in hikayesi, her ne kadar zorlayıcı olsa da, umudun ve yaşamın değerini anlamanın önemini gözler önüne seriyor. Cilt hastalıklarıyla mücadele eden herkesin bir gün bu güçlü ruhu benimsemesini ve yaşamlarının her anını yaşamasını diliyoruz. Son olarak, Meltem’in verdiği mesaj oldukça açık: 'Hayat, beklenmedik zorluklarla dolu. Ancak bu zorluklar karşısında pes etmemek ve her gün yeni bir başlangıç yapma isteğiyle dolu kalmak, yaşamanın anlamını artırıyor.'