Meksika'nın başkenti Mexico City, son günlerde gerçekleşen önemli bir olayla uluslararası gündemin merkezine yerleşti. 2023 yılı Ekim ayının ortalarında, İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşı derin bir duyarlılık gösteren binlerce Meksikalı, sokaklara döküldü. İki günü aşkın bir süre boyunca, kalabalık gruplar, barış ve insan hakları talep ederek kent merkezinde yürüyüş gerçekleştirdi. Protestolar, sosyal medyada da geniş yankı buldu ve Meksika'nın toplumsal duyarlılık düzeyini gözler önüne serdi.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen gösterilerin arka planında, Gazze'de yaşanan çatışmaların yarattığı insani kriz yatıyor. Meksika halkının büyük bir kesimi, uluslararası ilişkilerde yaşanan adaletsizliklere karşı çıkmak ve Filistin halkının yanında durmak için bir araya geldi. Meksika'nın çeşitli bölgelerinden katılan protestocular, insan hakları dernekleri, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen etkinliklerde, “Barış için buradayız” ve “Filistin Halkının Yanındayız” gibi sloganlar attı.
Protestoların özelliği, sosyal medya platformlarında geniş bir etki yaratmasıydı. Twitter, Instagram ve Facebook gibi mecralarda, etkinliklere dair paylaşımlar hızla yayıldı. Meksikalı kullanıcılar, hashtag'ler ve videolarla desteklerini beyan ederek, dünya genelinde aynı duyarlılıkla yaklaşan insanların sesini birleştirdi. Çeşitli influencer’lar ve ünlü Meksikalı sanatçılar, Gazze’ye yönelik yapılan saldırıları kınayan paylaşımlar yaparak, halkın tepkisinin daha da büyümesine destek verdiler.
Etkinliklerde, sadece Filistin’de yaşanan insani kriz konusunda farkındalık oluşturmakla kalınmadı, aynı zamanda Meksika hükümetine de çağrıda bulunuldu. Göstericiler, Meksika’nın dış politikada daha aktif ve insani yardım konularında daha cömert bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı. Ülkenin mevcut durumu ve uluslararası ilişkileri üzerine yapılan eleştiriler, göstericilerin taleplerinin arka planını oluşturdu.
Protestoların büyüklüğü, Meksika halkının sosyal adalet anlayışının ve uluslararası meseleler karşısındaki duyarlılığının bir yansıması olarak değerlendirildi. Meksikalıların geçmişten gelen dayanışma kültürü, bu tür sosyal hareketlerdeki katılımlarını daha anlamlı hale getiriyor. Hükümetin, bu durumu göz önünde bulundurarak, insan hakları ihlallerine karşı sesini yükseltmesi gerektiği vurgulandı.
Bu tür gösterilerin, sadece Gazze’deki durumu değil, aynı zamanda Meksika dahil olmak üzere dünya genelindeki adaletsizlikleri de sorgulatacak bir atmosfer oluşturduğuna dikkat çekildi. Meksika, geçmişten günümüze pek çok sivil haklar ve sosyal adalet hareketine ev sahipliği yapmış bir ülke olarak, bu eylemlerle adeta geçmişteki mirasını devam ettiriyor.
Sonuç olarak, Meksika’da gerçekleştirilen bu protestolar, sadece bir ülkenin değil, tüm dünyanın dikkatini çeken bir örnek teşkil ediyor. Gazze’ye yönelik saldırılarla ilgili tepkilerin, uluslararası toplumda daha geniş bir dayanışma yaratabileceği ve benzer olayların yaşanmaması adına acil çözümler üretilmesi gerektiği mesajı bu eylemlerle bir kez daha net bir şekilde ortaya konmuş oldu.